Değerli kardeşimiz,

Yirmi yaş dişlerinin evrimle bir ilgisi yoktur. Biyolojide körelmiş yapı diye bir organ olmaz. Daha doğrusu canlının bedeninde gereksiz ve lüzumsuz bir organ bulunmaz.

Siz bilgisayarınızda bir Word doyası açıyorsunuz. Bu dosya içinde sizin programınız haricin bulunacak karakterler, yani virüsler o programı bozar. Çalışmaz hale getirir. Her canlı vücudu böyle mükemmel bir Word dosyası gibidir. Öyle körelmiş, lüzumsuz artık organ bulunmaz. Bunu iddia edenler ya biyoloji bilmiyor ya da birilerini böyle hokkabazlıklarla ideolojik olarak yönlendiriyor.

Kullanmamadan dolayı körelmiş organ sözü 1800’lü yıllarda Lamarck tarafından ileri sürülmüştür. O, zürafaların boynunun başlangıçta küçük olduğunu zamanla boyunlarını devamlı uzatmadan dolayı boyunlarının uzadığını, kullanılmayan organların da körelmiş olarak yavrulara geçtiğini ileri sürdü. O zaman genetik yapı bilinmiyordu.

1860’lı yıllarda Weisman 20 döl boyunca farelerin kuyruğunu kesip çiftleştirdi. 21. dölde yine kuyruklu fareler meydana geldi.

Artık şimdi biliyoruz ki böyle bir canlının vücudundan kopan bir organ yavrularına geçmiyor.

Mesela savaşta veya trafik kazasında kolu ya da bacağı kopan kimselerin çocuklarının bacak veya kollarında böyle bir noksanlık görülmüyor. Bir başka ifade ile bir canlının vücut hücrelerinde meydana gelen bir değişiklik yavrularına geçmez. Bu biyolojik bir kaidedir.

Ancak üreme hücreleri olan sperm ve yumurta hücrelerinde mayoz bölünme sırasında gen veya kromozom değişiklikleri yavrulara geçer.

Elin ya da kolun kullanılmaması ya da vücudundaki kılların zamanla görevi kalmadığından ortadan kalktı şeklindeki bir değerlendirme bilimsel değildir.

Evrim teorisi, yaratılış gerçeğini göz ardı eden ve tesadüflere dayanan bir görüştür.

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet