Değerli kardeşimiz,

Şirk olmaz; kastınız başka bir varlığı ilah edinme veya ona ilah yetkisi tanımadıkça.

 “Beşeri alanlarda ilim öğrenme niyeti ile bu maddeyi kabul etmek caiz olur mu?”

Başka bir kaynaktan ihtiyacınız olan bilgiyi elde etme imkanı yoksa caiz olur.

Laik ülkelerde ikamet eden veya bu ülkelerin sunduğu hizmetlerden faydalanan bir Müslüman, işi mahkemeye düştüğünde, o ülkenin kanunlarının uygulanmasını zımnen kabul etmiş sayılır. Bahsettiğiniz gibi, bir sözleşmede belirli bir ülkenin yasalarının veya mahkemelerinin yetkili kılınması, genellikle o konuda ilgili mahkemenin belirlenmesi ile ilgilidir.

Bu tür bir maddeyi kabul etmek durumunda kalındığında, önemli olan niyet ve kalben tasvip etmeme durumudur. Bu kabulünüz, sadece ilgili platformu veya hizmeti kullanma izni almakla sınırlı olmalı ve İslam’a aykırı hükümlerini onaylama anlamına gelmemelidir. Kalben bu tür hükümlere karşı olmak ve onları tasvip etmemek önemlidir. Eğer gelecekte bu şartlardan dolayı bir anlaşmazlık yaşanır ve şeriata aykırı bir hüküm verilirse, bu hükmü kabul etmeme ve İslam’a uygun çözümler aramaya çalışmak esastır.

Zaruri Olmayan Durumlarda Şirk İhtimali

İçeriğinde küfür, şirk veya açıkça şeriata aykırı hükümler bulunan bir sözleşmeyi bilerek kabul etmek veya imzalamak, İslam alimlerinin çoğunluğuna göre caiz değildir. 

Ancak, bir zaruret durumunda (örneğin, hayatınızı veya önemli bir ihtiyacınızı sürdürmek için) bu tür maddeleri içeren bir sözleşmeyi kabul etmek zorunda kalırsanız, şeriata aykırı maddeleri kalben reddederek ve bu maddelere rıza göstermeyerek sözleşmeyi kerhen (istemeyerek) kabul edebilirsiniz.

Bu durumda, Allah’tan af dilemek ve bu durumun düzelmesi için dua etmek önemlidir. Zira zarurete dayalı uygulama, kabul edilmemek ve benimsenmemek şartıyla kişiyi dinden çıkarmaz.

Beşeri Alanlarda İlim Öğrenme Niyeti ile Kabul Etmek

Eğer bir hizmeti kullanmak için bu tür şartları kabul etmek zorundaysanız ve bu hizmete gerçekten ihtiyacınız varsa (eğitim, iş, iletişim vb.), bu bir zaruret olarak değerlendirilebilir. Beşeri alanlarda ilim öğrenme niyetiyle bu maddeyi kabul etmek, eğer o platform veya hizmet bu ilmi edinmek için bir gereklilik arz ediyorsa, zaruret kapsamında değerlendirilebilir.

Bu durumda da niyetiniz, İslam’a aykırı bir hükmü benimsemek veya onaylamak değil, sadece o hizmetten faydalanarak helal bir amaç olan ilim öğrenmeye ulaşmak olmalıdır. Kalben bu tür hükümlere karşı olmak ve onları tasvip etmemek bu durumda da esastır.

Unutulmamalıdır ki, İslam hukukunda akitler (sözleşmeler) büyük önem taşır. Kuran-ı Kerim’de Allah (cc) şöyle buyurur:

“Ey iman edenler! Akitlerinizi yerine getirin…” (Maide, 5/1)

Bu ayet, Müslümanların yaptıkları sözleşmelere bağlı kalmalarının önemini vurgular. Ancak bu bağlılık, İslam’ın temel prensiplerine aykırı olmamalıdır. Bir sözleşme İslam’ın yasakladığı bir şeyi emrediyorsa veya emrettiği bir şeyi yasaklıyorsa, bu sözleşmeye uymak caiz değildir.

Sonuç olarak, Allah niyetleri ve kalpleri bilendir. Eğer bir Müslüman, şeriata aykırı bir sözleşmeyi kabul etmek zorunda kalırsa ve kalben bu durumdan rahatsızlık duyuyorsa, Allah’ın affı ve merhameti geniştir. Kişi bundan sorumlu olmaz. Önemli olan, kalbi Allah’a bağlamak, O’nun rızasını gözetmek ve İslam’ın emir ve yasaklarına uymaya gayret etmektir.

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet