Değerli kardeşimiz,

Fikir ve felsefe dünyasında yeri olmayan bu adamın bir fikrini tereddütsüz kabul etmek hangi akılla izah edilebilir?

“Evrenin sırrının bu 3 sayıda gizli olduğunu” nereden öğrenmiştir?

Bunun gibi pek çok soru cevapsız havada kalmaya mahkûmdur.

Bu bir fal bakma, zar atma gibi bir deneyim görünümündedir. Bunlara bel bağlamak, ona göre vakit harcamak hem dine zarar hem akla ziyan hem cahilce beyan ve yanlışlığı da pas tutmamış gönüllere ayandır.

Bu sebeple bu tür abes şeylerle iştigal etmek günahtan hali değildir.

Bu işin güya uzmanları (!) tarafından yapılan tavsiyelere de göz atmakta, mesela şu iddialara bakmakta fayda vardır:

“Başlamadan önce istediğiniz şeyin ne olduğunu tam olarak bulmak gerekir. Bu konuya netlik kazandırdıktan sonra kendisine bir onay cümlesi yaratabilirsiniz.

Örneğin istediğin şey para ise cümleniz ‘Büyük miktarda para kazanıyorum.’ olabilir.

* Sabah uyanır uyanmaz olumlama cümlenizi üç kez yazın.

* Öğleden sonra altı kez olumlama cümlenizi yazın.

* Ve yatmadan önce de cümlenizi dokuz kez yazın.”

Acaba şimdiye kadar -Nikola Tesla dahil- kaç kişi bu denemeden kazanç elde etmiştir?

Şimdi bu gibi konularda fikrin bam teline dokunan Bediüzzaman Hazretlerinin şu mantıksal fikir silsilesine bakalım:

“Dünya madem fânidir.
Hem madem ömür kısadır.
Hem madem gayet lüzumlu vazifeler çoktur.
Hem madem hayat-ı ebediye burada kazanılacaktır.
Hem madem dünya sahipsiz değil.
Hem madem şu misafirhane-i dünyanın gayet Hakîm ve Kerim bir Müdebbiri var.

Hem madem ne iyilik ve ne fenalık, cezasız kalmayacaktır. Hem mademلاَ يُكَلِّفُ اللّٰهُ نَفْسًا اِلاَّ وُسْعَهَا (“Allah kimseye gücünün üstünde bir teklifte bulunmaz”, mealindeki ayetin) sırrınca teklif-i mâlâyutak yoktur.

Hem madem zararsız yol, zararlı yola müreccahtır.

Hem madem dünyevi dostlar ve rütbeler, kabir kapısına kadardır.

Elbette en bahtiyar odur ki:

Dünya için ahireti unutmasın, ahiretini dünyaya feda etmesin, hayat-ı ebediyesini hayat-ı dünyeviye için bozmasın, malayani şeylerle ömrünü telef etmesin; kendini misafir telakki edip misafirhane sahibinin emirlerine göre hareket etsin; selâmetle kabir kapısını açıp saadet-i ebediyeye girsin.”(Mektubat, s. 71)

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet