Değerli kardeşimiz,

Öncelikle ifade edelim ki, bir insanın özgür iradesiyle içki içerek sarhoş olduğunu -sarhoşluktan çıkınca- kendisi itiraf etmedikçe veya adil ve güvenilir şahitler, onu içki içerken gördüklerine şahitlik etmedikçe ceza verilmez.

Soruda geçen konuya gelince, ilgili olay şöyledir:

İbn Abbas (ra)’ın rivayetine göre, o şöyle demiştir: Allah Resulü (asm), Tebük seferine çıkmıştı ve Alkame ibn el-Aver es-Sülemî geceleyin sarhoş bir şekilde odasına girdi, odanın kapı kollarından birkaçını kırmıştı. “Bu kim?” diye sordu. “Alkame sarhoştur.” denildi. Bunun üzerine Allah Resulü -Allah ona salat ve selam etsin- şöyle buyurdu: “Sizden biri kalkıp onu elinden tutsun, ta ki onu yerine geri götürene kadar yardım etsin.” (1)

Bu rivayetin sıhhati konusunda bir bilgi bulamadık.

Ancak Beyhaki ilgili olayı aktardıktan sonra şöyle demiştir:

Eğer bu bilgi doğruysa, Alkame’ye ceza verilmeyip yerine ulaşması için yardımcı olunması, ceza için gerekli delillerin olmayışındandır. Çünkü, belirli bir ceza ya kişinin kendi itirafıyla veya adil insanların tanıklığıyla olur. Halbuki bu olay kendisine karşı kanıtlanmamış, aksine yolda sallanırken karşılaşılmış ve sarhoş olduğu düşünülmüştür. (2)

Demek ki, olay doğruluğu şüphelidir, -Beyhaki’nin de dediği gibi- eğer böyle bir olay olmuşsa, içki içtiğine dair delil olmadığından ceza verilmemiş, zarar görmesin veya zarar vermesin diye de Efendimiz onun yerine ulaştırılmasını istemiştir.

Kaynak:
1) Beyhaki, es-Sünenü’l-kübra, 8/315; İbn Hacer, el-İsabe, Alkame ibn el-Aver es-Sülemî md. no: 5677.
2) Beyhaki, es-Sünenü’l-kübra, 8/315.

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet