Değerli kardeşimiz,

Bu konuya iki yönden bakılabilir:

1. Dondurulmuş embriyo, koca vefat ettikten sonra karısının rahimine konursa, kadın artık ölmüş kocanın karısı olmadığı için, yabancı birinden hamile olmuş gibi olur.

2. Bu embriyo oluşurken sperm sahibi erkek ile yumurta sahibi kadın evli idiler. Bu embriyo bu çiftin ilk aşamasında olan meşru çocuğudur ve hamilelik bir bakıma embriyonun oluşması ile başlamıştır.

Embriyonun imhası meselesinde rahime yerleşmiş olmak ile olmamak arasında fark bulunmakla beraber bu fark, insan sayılıp sayılmamakla ilgilidir, hamilelik kavramı ile ilgili değildir.

Bu gerçeğe dayanarak benim kanaatim şudur:

Hamile olduktan sonra kocası ölen bir kadın çocuğu dünyaya getirinceye kadar nasıl rahimdeki çocuğu koruyor, kanıyla besliyor, onun anası, ölen kocası da babası oluyorsa; başkasıyla evlenmediği sürece yumurtası kendisine spermi meyyit kocasına ait olup dondurulmuş embriyonun da annesi sayılır, onu rahimine alıp besler, doğurur ve bakar.

Bu bakımdan kadının iddeti başkasıyla evlenince dolmuş sayılabilir.

Kadın başkasıyla evlenince, onun rahminden doğacak çocuk, spermi başkasına ait ve gayrimeşru bile olsa, yeni kocanın çocuğu olur.

Sonuç:

Bu durumda kadın, ölüm iddeti beklediği sürece, ölmüş kocasının karısıdır ve embriyoyu rahimine alır.

Ölüm iddeti dolmuş, ama bir başkası ile evlenmemiş ise bir çocuk sahibi olup nesli koruyabilmek için yine alır ve doğurur.

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet