Değerli kardeşimiz,

Burada ifade edilmek istenen “radyoaktif metotla yaş tayini”dir. Bu, uranyum, toryum ve karbon-14 gibi radyoaktif elementlerin, belirli süre içerisinde bozunumuna dayanan bir metottur.

Bu metodun esasını bilmeden konu hakkında fikir yürütmek mümkün olmaz.

Bu yaş tayinleri ve insanın geçmişi ile ilgili 2019 yılında yapılan “Milletlerarası Bilimlerin Işığında Üçüncü Yaratılış Kongresi”nde bu konu ile ilgili sunduğum bildiride geniş malumat vardır. O makalenin özet linkini cevabın sonunda verdik.

Gençler, varlıkların geçmişini tayin olayını, bahçeden meyve toplama gibi zannediyorlar. Mesela, bir meyve bahçesine giriyorsun, bu meyveli ağaç armut değil, elma da değil, olsa olsa ayva veya nardır, gibi tayin edildiğini düşünüyorlar.

Halbuki arazide bulunan hangi varlığa ve ne zaman yaşadığına ait hiçbir delil olmayan ya bir diştir ya yarım çene veya dörtte bir kafatasıdır. Gerisi bu çalışmayı yapanın ideolojisine kalmıştır. Canlıların tesadüfen birbirinden evrimleşerek meydana geldiği düşüncesine sahipse, bilgisayar yardımıyla o yarım çeneden yarı-maymun yarı insan resmi çiziyor. Buna uygun alçı ile bir model yapıyor. Ondan sonrası hep ideolojik propaganda.

Gençlere de “bu bilimsel bir delil” şeklinde takdim ediliyor.

İlgili yazı için tıklayınız:

– Jeolojik ve arkeolojik yaş tayin metotları güvenli midir?

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet