Değerli kardeşimiz,

Her asrın anlayışı ve bilgi birikimi farklıdır. Kur’an’da bahsedilen ilmi hakikatler, önceki asırlarda olduğu gibi açıklansaydı, bunları anlayamayan bir kısım insanlar bunu inkâr edecekti.

Kur’an öncelikle hidayet kitabıdır, bilim kitabı değildir. Ancajk bilimsel hakikatlere işaret eder. O nedenle gerek âyetlerde gerekse hadislerde bu konular kinai bir şekilde ifade edilmiştir. İlmin gelişmesiyle birlikte ilim erbabı olan kişiler bu ifadelerden ufuklarını açacak manalar ve bir kısım icad ve ilmi hakikatlere işaretler bulmuşlardır.

Ama müfessirlerin tamamı İslami ilimlerin dışındaki ilimlerde de otorite olamadığı, mesailerini daha çok Kur’an’ın anlaşılması ve açıklanmasına hasrettikleri için, bu görev diğer ilimler uğraşan ilim adamlarına kalmıştır. Birçok ilim adamı -Müslüman olsun olmasın- Kur’an’dan istifade etmişler ve buluşlarını âyetlere temellendirmişlerdir.

Müslüman biliminin Avrupa bilimine öncülük etmesinde âyet ve hadislerden istifadenin katkısı çok büyüktür.

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet