Değerli kardeşimiz,

Namazı terk etmeyi en büyük günah saymamamızın sebepleri;
– İman zayıflığı,
– Allah sevgisinin ve saygısının azlığı,
– Allah’ı hakkıyla tanımayışımız,
– Namaz ibadetinin kıymetini değerini tam olarak idrak edemeyişimiz, 
– Namaz kılmadığımızda kaybettiğimiz değerlerin farkında olmayışımız, 
– Ve sosyal hayattan, insanlardan çekindiğimiz halde Allah’tan o kadar çekinmememiz…
olabilir.

Bu konuda birkaç noktaya bakmakta fayda vardır:

Namaz kul ile Allah arasındaki ilişkiyi pekiştirdiği için büyük bir önem arz eder. Ayette namaz kavramı iman sözcüğüyle açıklanmıştır. (bk. Bakara, 2/143)

Peygamber Efendimiz (asm) “Allah’a en sevimli olan amelin vaktinde kılınan namaz.” olduğunu bildirmiştir. (bk. Buhari, Mevakitü’s-salat, 5, no: 527)

İlginçtir, bu hadisin Buhari’deki nosu: 527 olup “salat / namaz” kelimesinin ebced değeridir.

Namazın ehemmiyeti onlarca ayet ve hadiste zikredildiği hâlde, soruda işaret edildiği gibi, insanlar arasında gereken değeri bulamamıştır. Bunun bazı sebeplerini şöyle sıralamak mümkündür:

a) Namaz ibadeti her gün belli vakitlerde günde beş defa kılınması gereken bir vecibe olduğundan, insanların tembellik damarı kılınmasına engel olur.

b) Bu beş vakit namazın farz olduğu 24 saat içinde yapılması gereken dünya işleri kişiye göre öncelikli olabilir. Kişinin Allah’a ve ahiret gününe olan imanı nispetinde öncelik sırası yer değiştirebilir.

c) Hırsızlık yapmak, zina etmek, içki içmek, yalan söylemek gibi günahların sosyal boyutu olduğundan, insanlar topluma karşı bir utanma hissi kazanabilir. Bu toplumsal günahlar yüzünden cemiyetin nefretini kazanmaktan çekinebilir.

Hâlbuki daha ehemmiyetli olan namaz ibadetinin bu toplumsal yönü çok fazla görülmemektedir. Bu sebeple, topluma karşı değil, Allah’a karşı olan sevgi ve saygısından ötürü bir tavır takınabilir. Bu da büyük çoğunlukta güçlü bir his olmadığından namazın terk edilmesi an meselesidir.

d) İslam’da açık günah işleyen kimseyle gizli günah işleyen kimsenin arasına önemli fark konmuştur. “Fasık-ı mütecahir” yani açıktan günah işleyenler çok daha suçludur. Bunun önemli bir hikmeti, günahın açıkça yapılmasından başkasına da bir örnek teşkil ettiğinden dolayıdır.

İşte namaz gibi toplumsal tarafı zayıf olmakla beraber, çoğunluk namaz kılmadığı zaman bu günah başkalarına da tesir edip sirayet eder. “Üzüm üzüme baka baka kararır.” sözü konumuz için de büyü bir rehberdir.

e) Dünya ülkelerinin genelinde başka suçlara karşı ceza kanunları olduğu halde, namazı terk etme suçunun resmi bir cezası yoktur. Dünyada cezası belli olan suçlarla cezası belli olmayan namazı kılmama gibi suçların beşeri hukukta farklı görülmesi, insanların farklı davranışlarına sebep olmuştur. Geriye bireysel iman gücü kalır.

“Namaz kılmak (insanlara ağır) büyük bir vazifedir. Bunun tek istisnası (imanını gücüyle, teslimiyetinin kuvvetiyle) huşu içinde olanlardır.”(Bakara, 2/45; Ayrıca bk. Buhari, h.no: 1301)

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet