Değerli kardeşimiz,

Aynen öyle…Saçma olmasının yanı sıra çok da korkunç bir şey.

Zaten yaratılış gayesini bilmeden veya düşünmeden yaşayan insan, kâh buna cevap bulamadığından, kâh tefekkür etmeyi istemeyip kafasını kuma gömdüğünden, devamlı olarak kendini bir şeylerle oyalamak mecburiyetinde.

Şöyle bir bakalım:

Gerçek anlamda Allah’ı bulamamış, O’nu O’nun istediği şekilde tanımayan ve dolayısıyla layıkıyla kulluk vazifelerini yapmayan insanlar ya oyun eğlenceye ya haramlara içkiye, uyuşturucuya, kumara, zinaya ya hiperaktif bir hayata ya işkolik bir hayata ya da benzer abartılara meylediyor. Bunların bir kısmı haram ve diğer kısmı da malayani işler.

Yani meşgul olunan bu işler kabir ötesinde ya hiçbir işimize yaramayacak ya da bizi oldukça olumsuz etkileyecek işler.

“Nasıl var olduk, niye var olduk, niçin buradayız, nereden geldik, nereye gidiyoruz?” sorularını sormak, her akıl sağlığı olan insanın yapacağı ilk şeydir.

Müsaade edelim de bunun cevabını bu düzeni yaratan Zat versin; Kur’an versin, Kur’an’ın Öğretmeni (asm) versin, çünkü bu cevap akılla bulunabilecek bir şey değil. Tam aksine, kalp gözüyle, basiretle bulunup, akılla desteklenecek tek cevaptır.

İster fakir olsun ister zengin, ister hasta olsun ister sağlıklı şöyle etrafımızdakilere bir bakalım, kimler psikologlardan çıkmıyor?

Huşu içinde beş vakit namazını kılan, haramlardan kaçınan, kul hakkından çekinen, hayırlarda yarışanlar mı?

Yoksa, hali vakti yerinde birkaç lisan bilen, birkaç diploma ve makam mevki sahibi, ama Müslüman olmayan veya sözde Müslüman olanlar mı?

Her ne arıyorsak onu bu soruların cevabında bulabiliriz.

Yeter ki kendimize dürüst olalım.

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet