
İmana getirecek mucizeler imtihan sırrına aykırı mıdır?
Soru Detayı– Allah’ın varlığını herkesin kabul etmeye mecbur olacağı şekilde göstermenin, imtihan sırrına aykırı olacağı söyleniyor. – Kur’an, kalbi mühürlenmiş kişilerin mucize de görse inkar edeceğini belirtiyor. – O halde imana getirecek mucizeler neden imtihan sırrına aykırı olsun?
Değerli kardeşimiz,
– Napolyon’un “Bana öyle bir söz söyle ki, onunla seni idam edeyim.” vecizesi meşhurdur. Bunun da anlamı şudur; dünyada hiçbir söz, hiçbir olay yoktur ki, farklı tarafa çekilmesi mümkün olmasın.
Nitekim, Hz. Peygamber (asm) parmağının işaretiyle ayı ikiye böldüğü halde, bunu gözleriyle gören müşrikler,
“Bu eskiden beri devam eden bir sihir türüdür.”(Kamer, 54/2) demişler.
Kur’an’ın belagati karşısında dilini ısıran Arap müşrikleri bunu da bir sihir olarak değerlendirmekten çekinmemişlerdi(Müddessir, 74/18-25).
– İmana getirecek mucizeler imtihan sırrına aykırı değildir. Nitekim, birçok kişi mucizeler karşısında direnemeyip iman etmiştir. Mesele şudur: Aynı mucize karşısında iman edenler olduğu gibi, onu başka şekilde yorumlayıp iman etmeyenler de vardır. İşte bunun manası şudur: harikulâde de olsa, insanların özgür iradelerini ellerinden alan ve onlara zorunlu istikameti gösteren bir mucize söz konusu değildir, çünkü bu imtihan sırrına aykırıdır. Aynı mucize karşısında iman edenlerin yanında inkarını sürdürenlerin varlığı bunun kati delilidir.
– Bediüzzaman’ın, İnşikak-ı kamer = Ayın bölünmesi mucizesiyle ilgili ve konumuzla ilişkili sözlerinin bir kısmı şöyledir:
“Mu’cize; dava-yı nübüvvetin isbatı için, münkirleri ikna etmek içindir, icbar için değildir. Öyle ise dava-yı nübüvveti işitenler için, ikna edecek bir derecede mucize göstermek lâzımdır. Sair taraflara göstermek veyahut icbar derecesinde bir bedahetle izhar etmek, Hakîm-i Zülcelal’in hikmetine münafî olduğu gibi, sırr-ı teklife dahi muhaliftir. Çünki ‘Akla kapı açmak, ihtiyarı elinden almamak’ sırr-ı teklif iktiza ediyor.“
“Eğer Fâtır-ı Hakîm inşikak-ı Kamer’i, feylesofların hevesatına göre bütün âleme göstermek için bir-iki saat öyle bıraksa idi ve beşerin umum tarihlerine geçse idi, o vakit sair hâdisat-ı semaviye gibi; ya dava-yı nübüvvete delil olmazdı, risalet-i Ahmediyeye (A.S.M.) hususiyeti kalmazdı veyahut bedahet derecesinde öyle bir mu’cize olacaktı ki; aklı icbar edecek, aklın ihtiyarını elinden alacak, ister istemez nübüvveti tasdik edecek. Ebucehil gibi kömür ruhlu, Ebubekir-i Sıddık gibi elmas ruhlu adamlar bir seviyede kalıp, sırr-ı teklif zayi’ olacaktı.”
“İşte bu sır içindir ki; hem âni, hem gece, hem vakt-i gaflet, hem ihtilaf-ı metali’, sis ve bulut gibi sair mevanii perde ederek umum âleme gösterilmedi veyahut tarihlere geçirilmedi.” (Sözler, Otuz Birinci Söz’ün Zeyli)
Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet
Kurban Hizmeti - 7/24 Güvenilir Hizmet
Kurban Hizmeti olarak, ibadetlerinizde size destek olmak ve ihtiyaçlarınıza cevap vermek için 7 gün 24 saat hizmetinizdeyiz. Her zaman yanınızda olmayı ilke edindiğimiz hizmet anlayışımızla, kurban bağışlarınızı güvenle gerçekleştirebilmeniz için buradayız.
Kurbanlık Fiyatlarımız:
- Keçi: 1750 TL
- Koyun: 2000 TL
- Koç: 2250 TL
Bizimle iletişime geçmek çok kolay! Sorularınız, bağışlarınız ve bilgi almak için 0551 928 5784 numaralı telefonumuzdan her zaman bize ulaşabilirsiniz.
Kurban ibadetlerinizi en sağlıklı ve doğru şekilde yerine getirmeniz için Kurban Hizmeti olarak yanınızdayız. Güvenilir, şeffaf ve profesyonel hizmet anlayışımızla her zaman hizmetinizdeyiz.
Sizin için buradayız!