Değerli kardeşimiz,

– Onlar çok güzel huyludur ve güzel yüzlüdür. Burada, cennetteki huriler gibi dünyadan giden huriler, yani dünya kadınları da dahildir. Erkekler için eşlerinin güze huylu, güzel yüzlü olmaları, kadınlar için de güzel huylu, güzel yüzlü eşlerin olduğuna da bir işaret vardır.

Arap edebiyatında “tağlib sanatı” denilen bir sanat vardır. Bu sanatta birbirinin özdeşi gibi olan kavramlardan biri kullanılır, diğeri de orada zımnen kabul edilir. Mesela, Şems (Güneş) ve Kamer (Ay) sözcükleri tek tek değil de ikisini birden ihtiva eden bir tesniye/ikil kalıbı kullanıldığında, kural olarak -eril olan sözcük kullanıldığından- (Şems-kamer’i ifade etmek üzere) KAMERAN sözcüğü kullanılır.

Burada da kadınlara yapılan övgünün cennetteki erkekler için de söz konusu olduğuna tağlib ve tezat sanatı açısından çağrışım yapmaktadır.

– Bu ayette erkekler için bir nimetten söz edilmesine karşılık, kadınlar, nimetin kendisi olarak gösterilmiştir. Ayetin bu ifadesi, kadınlar için de erkelerin bir nimet olmadığı anlamına gelmez. Fakat bir nimete sahip olmanın ötesinde kadınlar için nimet olma övgüsü söz konusudur.

– Buna göre, ayette kadınlara pozitif bir ayrımcılık uygulandığını söyleyebiliriz. Çünkü erkeğin kadına olan meyli gibi, kadının da erkeğe meyli var. Ancak Kur’an’ın başka ayetlerinde olduğu gibi bu ayette de kadınlar için “güzel erkeklerin olduğuna” değinilmemiş olması, kadınların göz ardı edildiği anlamına gelmez. Bilakis, kadınların erkelere düşkün gösterilmesi, onların nazik ve de narin olan konumlarına zarar vereceği için söz konusu edilmemiştir.

Kadınlar, arayan değil aranan, seven değil sevilen, âşık değil maşuk olarak gösterilmesi, onlar için büyük bir onurlandırma ve övgüyü ifade etmektedir.

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet