Değerli kardeşimiz,

Suffe, Hz. Peygamber (asm) Efendimizin vefatından sonraki yıllarda Mescid-i Nebevi’ye katılmış ve tamamen mescidin içinde kalmıştır.

ٍBilindiği üzere, Suffe, ibate ve iaşelerini de uhdesine alan bir misafirhane ve bir medrese idi. Hz. Peygamberin (asm) vefatından sonra, Suffe’nın gidişatı da değişti. Bir yandan evlenenler ayrılıyorlardı, bir yandan bazıları orayı kolay bir hayat mekanizması olarak görmeye başlamıştı.

Değişik sebeplerle Ebu Zer, Ebu Hüreyre gibi zahid ve alim kimselerin de oradan ayrılmaları, Suffe’nın eski safvetini kaybetmesine vesile oluyordu. 

Hz. Ömer (ra) “Müellefe-i kuluba artık ihtiyaç kalmamış” deyip onlara zekât vermediği gibi, bu medreseye de bundan böyle devlet desteğini israf sayıyordu.

Nitekim Hz. Ömer (ra) mescitte oturan bir gruba: “Siz kimsiniz?” diye sorar. Onlar da: “Biz mütevekkilleriz.” derler. “Peki, maişetinizi nasıl temin ediyorsunuz?” diye sorar. “Halk bizlere yardımcı oluyor.” derler. Bunun üzerine Hz. Ömer (r.a): “Hayır, siz mütevekkil değil, müteekkil (yiyici)lersiniz. Siz yalancısınız, tohumumu yere atıp sonra tevekkül edene mütevekkil denir.” der ve onları camiden çıkarır. (Serrâc, el-Lümaʿ, 181; Dîneverî, el-Mücâlese, Beyrut, 7/132; Beyhakî, Şuabu’l-îmân, 2/429)

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet