Değerli kardeşimiz,

İnsanların dış siması biçim ve renklere göre değişir. Bu konuda Müslüman veya gayrimüslim kimseler fark etmez. Nice yakışıklı ateistler var, yüzleri nur gibi parlıyor. Nice Müslüman var ki yüzü “yakışıklı-parlak” olmayabilir.Müslüman bir zenci ile ateist bir beyaz arasında da bu farkı görmek mümkündür.

Öyle anlaşılıyor ki, “nurlu sima” dediğimiz zaman, bunun biri zahir bir batın olmak üzere iki yüzü vardır. Zahir sima daha çok “yakışıklı, güzel, parlak” gibi kelimelerle ifade edilir. Bunda Müslüman ile gayrimüslim, salih ile fasık arasında fark yoktur. Bu tamamen Allah’ın ezeli hikmetinin öngördüğü fiziksel yaratılıştan kaynaklanmaktadır. 

Buna mukabil, “Din, Takva” eksenli ve batıni bir sima da söz konusudur. Bu simaların güzel olanları için daha çok “nurlu, nurani” sözcükler kullanılır. 

Bu sebeple, “yüzlerindeki simaları secde izleri ile tanınır”(Fetih, 48/29) mealindeki ayette dikkat çekilen simaları her zaman tanıma imkanı olmayabilir. O bazen siyah perdelerin geresinden akıp gelen takva dolu izlerle kendini gösterir. Bunu görmek için de bakanın “Allah’ın nuru ile göre bir ferasete sahip kimse” olması gerekir.

Nice siyah simaların perde gerisinde nurlu gönüller var ki melekler bile onlardan haya eder.

Ve nice parlak yakışıklı yüzlerin arka planında öyle karanlık gönüller var ki, zifiri geceler bile onlardan kaçar.

İlave bilgi için tıklayınız:

– İslam’da yüz güzelliği varsa, namaz kılanlarda bunu neden …

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet