Değerli kardeşimiz,

Hayal etmek ve güzel şeyleri Allah’tan istemek, hem insani bir durum hem de dua olduğu için bir ibadettir. Bundan vazgeçmeden devam etmek, insanı manen daha canlı kılar. Siz de zaten hem hayal ediyor hem de duaya devam ediyorsunuz.

Ancak insanın hayalleri çok geniş, ama onları gerçekleştirmek için elindeki maddi ve manevi imkânları sınırlıdır.

Bunun için öncelikle hayal etmeden önce, hayalini gerçekleştirmek için sahip olduğu imkânlarının farkında olmalıdır.

Mesela şöyle düşünmeli, sahip olduğum maddi ve manevi imkânlar, hayal ettiğim şeye kavuşmam için yeterli mi değil mi?

İkinci olarak, insan hedef kurarken gerçekçi olmalıdır. Yani sebepler çerçevesinde “Bunun gerçekleşme ihtimali var mı yok mu, varsa ne kadar var?” gibi sorulara cevap bulmalıdır.

Mesela okula gidiyorsa, kısa sürede okul birincisi olmayı hedeflemek güzel bir şey, ama kişinin eğitim alt yapısı zayıfsa veya geçmiş sınıflarda düzenli ders çalışmamışsa, kısa bir sürede arkadaşlarını geride bırakıp birinci olmayı hayal etmesi gerçekçi değil. Çok çalışmalı ve ileriki yıllar için böyle bir şeyi hayal etmelidir. Duanın kabul olmasının şartlarından birisi de bunlardır zaten.

Eğer hayal kurma bu çerçevede olmazsa, kişi hayal kırıklığı ve ümitsizlik hastalığına yakalanabilir. “Dualarım kabul olmuyor.” diye düşünür ve maneviyatı zayıflar.

Burada size tavsiyemiz, ümitsizlik hastalığına maruz kalmamak ve hedefleriniz doğrultusunda sürekli olarak daha ileri gidebilmek için, kendinize önce küçük hedefler belirleyin. Yaşınız, cinsiyetiniz, ailenizin maddi durumu, sizin ilgi alanlarınız doğrultusunda, ulaşmanız mümkün olan hedefler belirleyin. Bir taraftan da onlara nasıl ulaşacağınızı araştırın.

Daha sonra da hedeflerinize ulaşmanız için Allah’ın yardımını dileyin. Ama unutmayın, dua bir ibadettir. Öncelikle ibadet için yapılır.

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet