Değerli kardeşimiz,

Bu sorunun cevabını anlamak için önce “bilimsel bilgi”ninne olduğunun bilinmesi gerekir.

Bilimsel bilgi, laboratuarda denenebilen bilgi demektir. Mesela, karbon oksijenle birleşirse karbon dioksit ve karbon monoksit meydana gelir. Bunu laboratuarda herkes deneyebilir. Aynı şekilde hidrojenle oksijen belli şartlarda birleştirilince su meydana gelir. İşte bunlar bilimsel bilgidir.

Şimdi bu bilgilerin ışığında yukarıdaki soruya dönersek, neredeyse sonsuz ihtimalde bir ihtimalin gerçekleşmesinin bilimsel bilgi olup olmadığı sorusuna siz kendiniz rahatlıkla cevap verebilirsiniz.

Bu iddia laboratuarda gözlenebilir mi? Yani kâinatın ilk yaratılışını gözlemek mümkün mü?

Hayır.

Kâinatı Allah yaratmıştır. Çünkü bir şeyin kendiliğinden meydana gelmesi mümkün değildir. Mutlaka bir ustası ve sanatkârı olması gerekir.

Soruda verilen ihtimal, bilimsel olarak bir şeyin meydana gelmesinin mümkün olmadığını ifade için kullanılmıştır. Yoksa bu ifade, az da olsa kendiliğinden meydana gelmiş olabilir manasında değildir. Çünkü bilimde bir olabilirlik sınırı vardır. O sınırı geçtiğiniz zaman artık o ihtimalin mümkün olmadığı manasında kullanılır.

Siz kendi etrafınızda ya da odanızda tek bir varlığın ustasız olduğunu, yani kendiliğinden meydana geldiğini gösterebilir misiniz?

Bunun mümkün olmadığını, aklınız reddetse de vicdanınız bunun mümkün olmadığını size haykıracaktır.

Etrafınızda bir çay bardağı, bir süpürge ya da bir ampulün veya bir masa ve sandalyenin ustasız 10 üstü 123’te 1 ihtimal de olsa kendiliğinden meydana geldiğini kabul edebilir misiniz?

Vicdanınız bütün gücüyle bunun mümkün olmadığını bağıracaktır.

İşte, milyarlarca sayıdaki galaksileri ve içerisindeki saymayacağımız kadar çok varlıkları ihtiva eden koca bir kâinatın çok düşük bir ihtimalde de olsa kendiliğinden meydana gelemeyeceğini vicdanınız size söyleyecektir.

Siz bir kısım dinsizlerin iddia ettikleri bu tip saçma sapsan sözleri değil, vicdanınızı dinleyin. O size doğru yolu gösterecektir. 

İlk yaratılışı tekrar gözlemek, bu bizim bulunduğumuz âlemde mümkün değildir. Ama uzayda bunu gözlemek mümkündür.

Mesela, İstanbul 1453 yılında fethedilmiştir. Yani bu hadise günümüzden (2016-1453=563) 563 sene önce meydana gelmiştir.

Görüntü ışık hızıyla yayıldığından, yani saniyede 300 bin km hızla yol aldığını göre, şu anda o görüntünün ulaştığı uzaklığı tespit edebiliriz. Biz ışık hızından daha hızla hareket etsek, o görüntünün önüne geçeriz ve bir süre sonra o görüntü bize ulaşır ve biz İstanbul’un fethini şimdi o uzaklıkta seyredebiliriz.

Aynı şekilde, kâinatın ilk yaratılışını da belki uzayda hayalen seyretmek mümkündür. Yoksa o ilk yaratılışı laboratuarda denemek mümkün değildir ki, bilimsel bilgi olsun.

Kaldı ki, zaten kendiliğinden bir şeyin meydana gelmesi imkânsızdır. Mümkün olmayan bir şey ancak hayal edilebilir. Çünkü hayalin bir sınırı yoktur. 

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet