Değerli kardeşimiz,

Öncelikle ifade edelim ki, bu tür konularda yalan ifadesi doğru olmaz. Olsa olsa hata olur. Her insan hata edebilir, müçtehit seviyesinde olan bir zat içtihadında hata bile etse sorumlu olmaz, aksine içtihat sevabı alır:

“Bir müçtehit, içtihat eder ve içtihadında isabet ederse iki sevap; hata ederse bir sevap kazanır.” (Buhari, İtisam, 21; Müslim, Akdıye, 15)

Soruda geçen konuya gelince:

Bu konuyla ilgili sağlam kaynaklarda bir bilgiye rastlayamadık.

Erzurumlu İbrahim Hakkı’nın Marifetname adlı eserinde bahsettiğiniz “herkail meleği” ile ilgili hadis rivayetine rastlanmamıştır.

Erzurumlu İbrahim Hakkı gibi büyük alimler, eserlerinde genellikle sahih kaynaklara dayanmaya özen göstermişlerdir. Ancak bazı durumlarda, farklı kaynaklardan veya kendi keşiflerinden elde ettikleri bilgileri de eserlerine dahil edebilirler. Bu tür bilgilerin kaynağını tespit etmek her zaman mümkün olmayabilir.

Bununla birlikte, bir velinin kendi “keyfiyetiyle” böyle bir bilgiyi yazmayacağı düşünceniz doğrudur. Tasavvuf ehli zatlar, keşf ve ilham yoluyla bazı bilgilere ulaşabilirler. Bu bilgilerin Kuran ve Sünnete uygun olması ve İslam’ın temel prensipleriyle çelişmemesi önemlidir.

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet