Değerli kardeşimiz,

Konuyla ilgili iki ayet meali şöyledir:

“Şayet Allah zulümleri yüzünden insanları cezalandıracak olsaydı, dünyada tek canlı bile bırakmazdı. Fakat onları takdir ettiği bir vâdeye kadar bekletir. Vâdeleri gelince ne bir an öne alabilir ne bir an geriye bırakabilirler.”(Nahl, 16/61)

“Şayet Allah insanları yapıp ettikleri yüzünden hemen cezalandıracak olsaydı, yerin üstünde tek bir canlı bırakmazdı; fakat onlara belirlenmiş bir vadeye kadar mühlet veriyor. Vâdeleri dolduğunda ise, Allah kullarını hakkıyla görmektedir.”(Fatır, 35/45)

Öncelikle ifade edelim ki, bir ayeti yorumlarken konuyla ilgili diğer ayetleri de dikkate almak gerekir. Yoksa yanlış bir hüküm verilebilir.

Nitekim her insanın zalim olmadığını açıkça gösteren ayet de vardır:

“Sonra biz, o kitabı, seçtiğimiz kullara miras bıraktık, işte onlardan kimi nefsine zulmedendir, bazısı hayırlarda ileri geçenlerdir.”(Fatır, 35/32)

Bu ayetin manası, “Allah’ın kullarından, kendisine zulmedenler,  mutedil (âdil) olanlar ve hayırda öncü olanlar vardır” demektir. Eğer mutedil olanlar ve hayırda birinci olanlar da zalim olsalardı, o zaman ayetteki bu üçlü taksim yanlış olurdu. Buradan mutedil (âdil) olanlar ile hayırda öncü olanların zalim olmadıklarını anlıyoruz. İşte bu ayet ile bütün herkesin zalim olduğunun söylenemeyeceği anlaşılır.

Bunun böyle olduğu anlaşılınca, ayetteki, “Eğer Allah insanları zulümleri yüzünden cezalandıracak olsaydı” ifadesindeki “insanlar” sözü ile ya ilahî cezayı hak etmiş bütün günahkarlar yahut da öncesinde anlatılan müşrikler ve Allah’ın kızları bulunduğunu söyleyen kimseler kastedilmiştir. (bk. Razi, Mefatih, ilgili ayetlerin tefsiri)

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet