Değerli kardeşimiz,

Duamızın bu dünyada kabul olduğunu ancak neticesini gördükten sonra anlayabiliriz. Tövbemizin kabul olduğunu ise ancak ahirette anlarız.

Çünkü dua ve tövbe birer ibadettir. Bu ibadetlerin devamlı olması için de neticeleri gizli kalmıştır. Ta ki kul ömrünün sonuna kadar duaya ve tövbeye devam etsin.

Bir hadiste: “Duanın asla karşılıksız kalmayacağı, bilâkis üç şeyden birinin mutlaka meydana geleceği; ya dünyada kabul edileceği ya ahirete bırakılıp ebedi hayatta faydası olacağı yahut eda edilen dua oranında günahın affedileceği” beyan buyurulmuştur. (bk. Müsned, 3/18; Hâkim, Müstedrek, 1/493)

Buna göre, her duanın mutlaka bir karşılığının olduğu ve o duaya cevap verildiği anlaşılmaktadır.

Dua bir ibadet ve bir zikir olduğu için dua eden mutlaka ilâhî emre uymuş, itaat etmiş ve sevap kazanmış olur.

Dünya ile ilgili isteklerini yüce Allah, kulun yararına göre hemen verebileceği gibi bir müddet sonra da verebilir veya duasının karşılığı ahirete bırakılmış olabilir.

Dolayısıyla, dünya hayatına yönelik talepleri karşılanmayan kişi, duam kabul edilmedi, dememelidir

Demek ki, biz ibadet niyetiyle duamızı yaparız, günahlarımızdan pişman olup tövbe ederiz ve o günaha bir daha asla girmeyiz, sonucu ise Allah’a bırakırız; onun hikmeti nasıl uygun görürse ona razı olur, duaya ve tövbeye devam ederiz.

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet