Değerli kardeşimiz,

Öncelikle ifade edelim ki, bu şahitler araştırılır, yalancı ve sahtekar oldukları anlaşılırsa, şahitlikleri geçersiz olur ve kendilerine iftra cezası uygulanır.

Herkesin şahitliği kabul edilmez. Şahidin, bazı suçlar bakımından sicilinin temiz olması gerekir. Bu nedenle sahtekar ve yalancıların şahitliği makbul değildir.

Zina cezası için dört erkek şahidin, zina fiilini açık olarak görmeleri gerekir.

Bu nedenle dört adil erkeğin yalan üzere birleşmesi imkansız gibidir. Ayrıca şahitlik edenlerin hepsinin aynı şekilde şahitlik etmesi de şarttır.

Zina suçunda şahitliğin bir ispat vasıtası olarak kullanılabilmesi bütün alimlerin ittifak ettikleri bir husus olmakla birlikte, özellikle kul hakkı içermeyip sadece Allah hakkı olan konuların mahkemeye taşınıp kişilerin aleyhine şahitlik yapılması hoş karşılanmamıştır. Gizli kalmış olan Allah hakkı suçlarında fâillerin suçu tekrar etmemeye ve tövbeye davet edilmesi daha uygun görülmüş, ancak fâilin utanmaz ve uslanmaz oluşu, suçunu pervasızca ifşa etmesi veya şahitlik yapılmadığı takdirde birinin zarar görmesi söz konusu ise şahitlik yapılmasının doğru olacağı ifade edilmiştir.

Zina davasında şahitlik edenlerde diğer şahitlerde aranan niteliklere ilâve bazı şartlar aranmaktadır. Bu şartları çoğunluğun kabulüne göre dört erkek şahidin aynı mecliste şahitlik yapması, olayı ayrıntılı ve birbiriyle çelişmeden anlatması, şahitliklerini asaleten yapmaları ve kocanın karısı aleyhine şahitlik yapmaması şeklinde özetlemek mümkündür.

Şahitlerin sayısının dörde ulaşmadığı, karardan önce yaptığı şahitlikten rücu eden bulunduğu veya karardan sonra yalancı şahitlik yapıldığı tespit edildiği takdirde bu şahitlere zina iftirası suçunun fâilleri olarak seksen sopa cezası uygulanır.

Buna göre şahitler ya dört kişiyi tamamlayıp şahitlik etmeli ya da suçlu duruma düşmemek için şahitlik yapmamalıdır. Olayı ayrıntılı biçimde anlatmaktan maksat kadın ve erkeğin cinsel organlarının birbirine girdiğini açıkça ifade etmektir.

Yine şahitler, fâillerin arasında nikâh veya mülkiyet bağı bulunup bulunmadığından emin olunabilmesi için kadının kimliğini de açıklamalıdır.

Şahitliğin asaleten yapılmasından maksat olayı bizzat görenlerin şahitlik yapmasıdır; başkasının yaptığı şahitliğe dayanarak şahitlik yapılması kabul edilmez. Çünkü başkasının şahitliğine dayanma durumunda yanılma, unutma ve yalan gibi şüpheler ortaya çıkmaktadır.

Herhangi bir şüphe olunca suç da ispat edilememiş olur, suç taö olarak ispat edilemeyince de had cezası verilmez.

Nitekim Hz. Peygamber (asm) Efendimiz, suçun ispatında bir şüphe olursa hd cezasının verilmeyeceğini söylemiştir. (Ebu Dâvud, Salât, 14; Tirmizî, Hudud, 2)

Dört adil erkek ile ispat edilmiş olan zina suçunun İslam Hukukuna göre cezası, usulüne uygun olarak vurulan yüz sopadır.

İffete ek olarak aile kurumunu korumak için evli olanların zina suçuna, recim gibi farklı ve daha ağır bir ceza uygulanır. İslam tarihi boyunca da nadir olarak uygulanmıştır.

Bütün araştırma ve incelemelere rağmen, dört yalancı erkeğin şahitliğiyle bir erkeğe veya kadına recim cezası verilirse, vefat eden kişi şehit olur, şahitler de hem kul hakkıyla hem de Allah hakkıyla ahiretlerini yakmış olurlar.

Unutmamak gerekir ki, zalimlerin yüzünden şehit olan nice peygamberler, çocuklar, mazlumlar… var.

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet