Değerli kardeşimiz,

Kur’an’ın tarihsel değil, evrensel bir kitap olduğunu bu gibi ifadelerinden anlamak mümkündür.

Kur’an’da insanlara ilan edilen bir hakikat vardır:

Kur’an’ın Allah kelamı olduğunu gösteren öyle deliller var ki ileride tamamen ortaya çıkaktır. Örneğin;

“Evet, biz ileride onlara delillerimizi gerek dış dünyada, gerek kendi öz varlıklarında göstereceğiz; ta ki Kur’an’ın, Allah tarafından gelen gerçeğin ta kendisi olduğu onlar tarafından da iyice anlaşılacak. Rabbinin her şeye şahit olması yetmez mi?”(Fussilet, 41/53)

mealindeki ayette bu müjde verilmiş ve Allah’ın verdiği bu sözün mutlaka yerine geleceğini pekiştirmek adına, “Rabbinin her şeye şahit olması yetmez mi?” mealindeki ifadeyle bu hakikat geçmiş ve geleceği hazır zaman dilimi gibi gören Allah’ın sonsuz ilminin garantisiyle taçlandırılmıştır.

İşte gerek kevni, gerek diğer gaybi haberlerin Kur’an’da yer bulmasının hikmetlerinden biri de Allah’ın sonsuz ilim, kudret ve hikmetinin bir yansıması olan bu ayetlerin zamanı geldiğinde Kur’an’ın semavi / ilahi kimliğini insanlara göstermek ve bu deliller üzerinden mümin olanların imanını takviye etmek, mümin olmayanlara da iman etme fırsatını vermektir. 

İlave bilgi için tıklayınız:

– Kur’an’da bildirilen “denizlerin birbirine karışmaması” konusunun … 
– Ayette geçen suların karışmadığı mucizesinin, daha önceden bilindiği…

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet