Değerli kardeşimiz,

– Cennette nefislerin arzu ettiği her şeyin verileceğine dair ayet ve hadislerin beyanları, kişilerin makul ve mantıki arzularına bakar. Bu arzular, ilahi vahiylerin ışığında terbiye almış, olgunlaşmış, ne dediğini bilen bir kişiliğin istekleri olarak değerlendirilmelidir.  

– Yoksa, ciddiyetten uzak, insanlık onuruna yakışmadığı gibi, Allah’ın o pek ciddi makamına uygun düşmeyen arzu ve istekler söz konusu değildir.

Aslında cennete giden herkesin akıllı, olgun, mükemmel bir kişiliğe sahip olması, terbiye dışı, ciddiyetten uzak, cennetin nimetlerini hafife almak manasına gelen ve Allah’a karşı saygısızlığı ifade eden bu tür gevezeliği seslendirmeye izin vermeyecektir.

– Bununla beraber, bu vesveselerden kaynaklanan herzelerin sonu da gelmez. Birisi kalkar “Ben bir haftalığına şeytan olmak isterim.”; birisi, “Ben melek olmak isterim.”; bir diğeri “İki aylığına ölmek isterim.” dese ne olacak… Bu saçmalıkların sonu nereye varacak!..

Tekrar edelim ki, cennette bu tür vesveseleri dillendirmek asla mümkün olmayacaktır. İnsanların “cennetlik kişiliği” buna imkân vermeyecektir. Muhal farz, bu tür saçmalıklar seslendirilse bile, bunun cevabı olumlu olmayacak, bir sille-i tahkir ve tedip yiyecek ve cevab-ı redd alacaktır…

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet