Değerli kardeşimiz,

– Ayetlerin bir kısmının belli olaylardan sonra gelmesinin hikmeti, insanların meseleleri daha iyi kavramalarına yardımcı olmaktır.

Örneğin:

Uhud Savaşı ile ilgili ayetlerin daha önce inmesinin hiçbir esprisi yoktur.

Bedir savaşından ve ganimetlerin paylaşımından söz eden Enfal suresinin, Bedir savaşından önce inmesi durumunda hiç kimse bundan bir şey anlayamayacaktı. Bedir savaşı da ne imiş… Ganimetlerin taksimi de neymiş.. Nasıl bilebilirlerdi?

Keza Ahzab suresinden söz eden ayetler Ahzab/Hendek savaşından önce inseydi, kim ne anlardı?..

– Yaşanmış olaylar zihinlerde daha kuvvetli yer eder. Beli hükümlerin ilgili olaylardan sonra inmesinin bir hikmeti de onun zihinlere iyice yerleşmesini sağlamaya yöneliktir.

Hatta denilebilir ki, eski peygamberlerin ve kavimlerinin kıssalarının anlatılması da bu olayların o günlerde yaşanmış gibi canlı birer örnek olmalarını temin etmek içindir. Hadiste ifade edildiği gibi, “İşitmek görmek gibi değildir.”

– Bununla beraber, yaşanmamış olaylarla ilgili beyanda bulunmak, olmamış şeyleri olmuş gibi göstermek anlamına gelir. Kur’an-ı Hakim, blöf yapmaktan, gerçek dışı beyanda bulunmaktan münezzehtir.

Kaldı ki, Hz. Peygamber (asm)’den olmamış olayları duyan muarızları, onu -haşa- yalancılıkla itham edeceklerdi.

Bu gibi hikmetlerden ötürüdür ki, bazı olaylarla ilgi olan Kur’an’ın bazı ayetleri, ilgili olayların yaşanmasından sonra indirilmiştir.

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet