Değerli kardeşimiz,

İnsanlar her zaman imtihana tabi olarak zamanın karelerine hayatlarıyla yazacakları cevaplarla sınıfı geçer veya sınıfta kalır. Allah’ın yardımı ile insanların sıkıntıları arasındaki kareler bu imtihanın ana sorularına verilen cevapların durumunu belirler.

Bu soruların cevapları genellikle ya sıkıntılara karşı gösterilen sabırdır ya da nimetlere karşı yapılan şükürdür. Bu iki cevap da olumludur.

Fakat sıkıntılara karşılık olarak verilen hayat sabrı ve sabır hayatı, uzun bir sürece muhtaçtır. Bir ağacın meyveye durması, bir yumurtanın civciv olması nasıl zamana muhtaç ise, bir insanın da kemal ermesi ve olgunlaşması için zamana ihtiyaç olabilir.

Yaratan bilir, elbette bilen konuşur ve bilen yapar.

Demek ki, insanın en iyi bilen Allah, onun menfaati için ona zaman vermektedir.

Ancak Allah dilerse ve ihtiyaç olursa hemen yardım edebilir. Nitekim Yahudiler de Firavun ordusu ile deniz arasına sıkıştıkları zaman Hz. Musa’ya (as) bu durumlarından şikâyet ettiler. Hz. Musa ise “Rabbim benimle beraberdir, şimdi bana yol gösterecektir.” (Şuara, 26/62) diye buyurdu. Bunun üzerine deniz yarıldı ve Musa (as) beraberindekilerle beraber karşıya geçtiler.

Demek ki, hikmetin ve rahmetin gereği ne ise o yapılmaktadır. Erkene alma veya geciktirme gibi bir durum olmadığı gibi, eksik veya fazla bir şey de yoktur.

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet