Değerli kardeşimiz,

Şeytan dahil imtihana tabi tutulmuş bütün varlıkların âdil bir sınavdan geçmelerini sağlamak için onların özgür iradeye sahip olmaları şarttır. 

Allah’ın bir konuda izin vermesi, sınava girenlerin istedikleri şekilde özgür iradeleriyle hareket etmeleri için onlara müsait bir zemin ve ortam hazırlaması, O’nun o işe rıza gösterdiğini göstermez. 

“Dinde zorlama yoktur” (Bakara, 2/256) mealindeki ayette vurgulandığı üzere, dinde icbar etmek, dini prensiplere aykırıdır. “Eğer küfrü tercih ederseniz, şunu iyi bilin ki Allah sizden müstağnidir/size ihtiyacı yoktur. Fakat O, kullarının küfre girmelerine razı değildir. Şayet şükrederseniz Allah sizden razı olur..” (Zümer:7) mealindeki ayette “imtihandaki adalet için insana özgür irade vermesi, bunun yanında kulunun arzu ve istekleri doğrultusunda -kötü de olsa- yapılan işlere izin vermesi” bir çelişki değildir.

Özgür iradeye yetki verilmesi, kötü de olsa yapılan işlere izin verilmesi imtihandaki adaletin bir gereğidir. Yapılmasına izin verilen aynı kötü işten Allah’ın razı Olmaması, ilahi hukukun üstünlüğü adına gösterilen bir tavırdır.

Eğer Allah, hırsızın, katilin işini yapmasına engel olsa bu takdirde imtihan ortadan kalkar. Hikmeti ne olursa olsun, Allah’ın şeytan ve tabilerinin faaliyet sahalarını geniş tutması, eylemlerini serbestçe yapmalarına izin vermesi, ancak onları suç işlemeleri sebebiyle cezalandırması hikmet ve adaletin bir tezahürü olup arasında hiçbir çelişki yoktur.

Demek ki, Allah’ın küfür dahil hiçbir günaha rızası yoktur, ancak imtihan gereği kullarının özgür iradeleriyle yaptıkları tercihleri yaratan Allah’tır. Tercih bizden yaratmak Ondan.

Unutmamalıyız ki Allah’ın rahmeti ve adaleti sonsuzdur. Herkes kendi seçimlerinin sonuçlarına katlanacaktır.

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet