Değerli kardeşimiz,

Esasen Allah’ın kandırmak diye bir durum söz konusu olamaz. Zira Allah her şeyi biliyor ve görüyor. Bu nedenle hakiki anlamda bir kandırma veya aldatma olmaz, olamaz. 

Demek ki, buradaki aldatma mecazi anlamdadır ve aldattığını zanneden aslında kendini kandırıyor ve aldatıyorlar.

Nitekim münafıklardan bahseden ayette, “Bunlar Allah’ı ve müminleri aldatmaya çalışırlar. Oysa sadece kendilerini aldatırlar da farkında değillerdir.”(bk. Bakara, 2/9) buyurulmuştur.

– Mesela bir insan “Allah tövbe edenleri affeder.” diyerek günahından tövbe ederse, fakat tövbe ettiği zaman samimi bir pişmanlık yerine “bu tövbe ile bu günahlarım, başka günahlarım olsun işlemeye devam edeceğim” diye düşünen ahmak bir kurnaz aklı sıra Allah’ı kandırmaya çalışıyor demektir.

– Keza, münafıkların –görünürde- iman etmeleri, namaz kılmaları müminlerle birlikte hareket etmeleri müminleri kandırmak olduğu gibi, mecaz olarak Allah’ı da kandırmaktır. Çünkü onların bu iki yüzlü tavırları hem müminleri hem Allah’ın elçisini kandırmaya yöneliktir.

Allah’ın elçisini kandırmaya çalışmak, dolaylı olarak Allah’ı kandırmaya çalışmak anlamına gelir. Zira, Allah’ın elçisi her zaman en gizli hususları da Rabbinden öğrenecek konumdadır. Onu aldatmak rabbini kandırmak manasına gelir.

Bununla beraber, Kuran’da peygamberini yüceltmek için, onu aldatmaya çalışanları Allah’ı aldatmaya çalışanlar olarak nitelenebilir. (bk. Taberi, Razi, Kurtubi, İbn Aşur, Bakara 9. ayetin tefsiri)

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet